Altın 3.000 Dolar Olacak mı? Usta Analist Yorumluyor!
City Index Piyasa Analisti Fawad Razaqzada’ya göre, ABD dolarının güçlü performansı, yüksek tahvil getirileri, hisse senedi piyasasındaki hareketler ve zayıf Asya talebi, önümüzdeki yıl altın üzerinde olumsuz etkiler yaratacak. Ancak, bir dizi unsur sarı metalin 2025’te destek bulmaya devam etmesine katkı sağlayabilir. Böylelikle, altının 3.000 dolara ulaşma ihtimali hala mevcut.
Bunlar, altının cazibesine karşı çalışan iki faktör!
Kriptomanset.com üzerinden takip verdiğimiz bilgilere göre, altın 2024’te güçlü bir performans sergiledi. Ancak, bu performansı 2025’te sürdürebilip sürdüremeyeceği merak ediliyor. Fawad Razaqzada, 2025 Altın Temel Görünümü’nde, 2024’teki altın rallisinin başlıca motivasyon kaynağının, enflasyon düştükçe merkez bankalarının faiz oranlarını aşağı çekmesi beklentisi olduğunu ifade ediyor. Bu çerçevede analist, şu şekilde açıklıyor:
Faiz indirimlerinin gerçekleşmesi, altın üzerindeki etkileri süregelen enflasyon endişeleri sebebiyle hafiflenmiş durumda. Aralık ayında, Fed beklenen bir faiz indirimini uygulamaya koydu, fakat Trump’ın başkanlığı dönemindeki vergi indirimleri ve gümrük tarifeleri gibi muhtemel ABD politikası değişikliklerinin yarattığı sürekli enflasyon riskleri nedeniyle gelecek yıl için ihtiyatlı bir duruş sergiledi. (…) Bu nedenle, para politikasının 2025’in başlarında sıkı kalma olasılığı yüksek. Bu durum, tahvil getirilerini ve ABD doları değerini potansiyel olarak destekleyebilir – bu da genellikle altının cazibesine karşı çalışan iki faktör.
Çin ve Hindistan’ın altın piyasasına etkisi!
Yüksek tahvil getirileri, altın gibi getiri sağlamayan varlıkların elde tutulması konusunda fırsat maliyetini artırır. Bu durum, sarı madene yönelik yatırım talebi üzerinde önemli bir etkide bulunur. Analist, “Aynı zamanda, ABD dolarının şahin merkez bankası politikaları ve şaşırtıcı derecede güçlü ekonomik verilerle desteklenen direnci, altını daha zayıf para birimleri kullanan alıcılar için nispeten daha pahalı hale getirdi. Bu dinamiklerin yılın ilk yarısında altının yukarı yönlü potansiyelini kısıtlaması söz konusu.” diyor. Öte yandan, Çin ve Hindistan, değerli metale olan taleplerini azaltacak içsel zorluklar ile karşı karşıya. Bu iki ülke, sarı metalin dünya çapında en büyük tüketim pazarları olarak öne çıkıyor. Razaqzada, şu noktayı vurguluyor:
Çin’de değer kaybeden yuan ve pandeminin ardından yaşanan yavaş toparlanma, altının satın alınabilirliğini etkiledi. (…) Çin’in altın tüketiminin %65’ini mücevherat oluşturmaktadır; zayıf tüketici alım gücü ve ekonomik belirsizlik, 2025’in başlarında talebi sınırlayabilir. (…) Hindistan, küresel mücevher talebinin %25’inden fazlasını sağladığı için bu durum özellikle endişe verici. Yüksek altın fiyatlarının etkisi, özellikle orta gelirli hanehalkları arasında parlak metal için tüketici harcamalarının azalmasıyla kendini gösterebilir.
Altın ile ilgili sorun burada yatıyor!
Altın ve riskli varlıklar arasında son dönemlerde gözlemlenen pozitif korelasyon durumu tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor. Analist, “2024’teki yatırımcı duyarlılığı, başlangıçta faiz indirimi umutları ve daha sonra Trump’ın yeniden seçilmesiyle gelişen iyimserliğin etkisiyle daha riskli varlıklara yöneldi” diyor. Bu bağlamda Razaqzada, şu sonuca varıyor:
Bitcoin, XRP ve diğer kripto paralar meteoric yükselişler kaydederken, S&P 500 ve Alman DAX gibi hisse senedi endeksleri tüm zamanların zirvelerine ulaştı. Risk iştahındaki bu değişim, ekonomik belirsizlik dönemlerinde tipik olarak gelişen altın gibi güvenli liman varlıklarının cazibesini yıl sonuna doğru azaltabilir. Ancak son yıllarda hem altın hem de S&P 500 aynı yönde ilerliyor. Buradaki sorun ise: Altın, riskli varlıklardan ayrışabilir mi?
Altın için 3.000 dolar hala masada mı?
Hisse senedi piyasaları yükselse de düşse de, Razaqzada’ya göre altının uzun vadeli cazibesi zarar görmeden kalıyor. Analist, “Enflasyon, itibari para birimlerinin satın alma gücünü aşındırmaya devam ediyor. Bu, altının değer saklama aracı fonksiyonunu güçlendiriyor (…)” diyor. Birçok yatırımcının merak ettiği soru, bu ortamda altın fiyatının 3.000 dolar seviyesini geçip geçemeyeceği. Razaqzada bunun mümkün olduğunu savunuyor. Bu çerçevede analist, şu açıklamayı yapıyor:
Kısa vadeli zorluklara rağmen, 3.000 dolarlık altın fiyatı hedefi geçerliliğini koruyor. 2025’in ilk yarısındaki herhangi bir düzeltme veya konsolidasyon, muhtemelen ikinci yarıda yeni bir ralli için zemin hazırlayacaktır. (…) Altının 2024’teki güçlü performansı sayesinde, fiyatlarda yaşanabilecek önemli düşüşler, kâr elde eden veya büyük ralliyi kaçıran yatırımcılar için fırsatlar sunabilir. Bu faktörler, piyasayı istikrara kavuşturarak gelecekteki kazançların önünü açacak.