
Maksimal Çıkarılabilir Değer (MEV) Nedir?
Maksimal Çıkarılabilir Değer, Ethereum blokzincirinden değer elde edilmesini ifade eder. Bu terim, “Miner Extractable Value” ya da “Maximal Extractable Value” kısaltmasıyla bilinmektedir.
MEV Nedir?
MEV, “Miner Extractable Value” veya “Maximal Extractable Value” ifadelerinin kısaltılmış halidir. Türkçe’de bu terim “Maksimal Çıkarılabilir Değer” olarak adlandırılır ve Ethereum blokzinciri üzerindeki işlemlerin yeniden sıralanması, eklenmesi ve sansürlenmesini kapsamaktadır. MEV, kullanıcıların Ethereum protokolünden elde ettiği değerleri ifade eder.
Maksimal Çıkarılabilir Değer, madenciler ve arama yapan gibi bazı aktörlerin Ethereum blokzinciri kullanıcılarının zararına kazanılmış değer miktarını temsil eder. Bu kavram, ilk olarak Pmcgoohan tarafından Ethereum protokolünü etkileyen bir sorun olarak tespit edilmiştir.
2019 yılında bazı araştırmacılar, MEV’in Ethereum üzerindeki etkilerini vurgulamak için “Flash Boys 2.0” adlı belgeseli yayımlamışlardır. 2020 yılında da Georgios Konstantopoulos, Dan Robinson ve Samczsun, MEV ile ilgili farkındalığı artırmak için bir makale kaleme almışlardır.
Ethereum protokolü, madencilere hangi işlemlerin madencilik bloklarına dahil edileceği konusunda yetki vermektedir. Bu özerk güç, madencileri doğrulayıcılar ve sıralayıcıların yanı sıra MEV aktörlerinden biri haline getirilmiş ve bu teknik sayesinde Ethereum kullanıcılarının işlemlerinden 689 milyon dolardan fazla değer kazanılmıştır.
Maksimal Çıkarılabilir Değer Nasıl İşler?
Ethereum protokolü, madencilere işlemleri seçme ve bloklar halinde toplama konusunda tam yetki tanımaktadır. Böylece madenciler, bekleyen işlemler arasından hangi işlemleri doğrulamak istediklerine kendileri karar verebilirler.
İşlemleri adil bir şekilde seçen ve sıralayan madenciler yerine, genellikle en yüksek gas ücretleri veya işlem ücretleri ile işlemleri seçip sıralayarak kârı maksimize etmeye çalışan madenciler bulunmaktadır. Bu oyuncular ayrıca işlemleri yeniden düzenlemeyi ve kullanıcıların işlemlerinden ek gelir elde etmeyi de tercih edebilir. İşte bu süreç, MEV’in nasıl oluştuğunu göstermektedir.
Proof of Stake tabanlı sistemlerdeki doğrulayıcılar ve toplayıcılar da MEV’e dâhildir. Bu tür durumlarda, zincir üzerinden kredi alan veya merkezi olmayan borsalarda işlem yapan son kullanıcılar da MEV’e katılabilirler.
MEV’in Artıları ve Eksileri
Pek çok DeFi projesi, protokollerinin işlevselliği ve istikrarı için rasyonel ekonomik aktörlere güvenir. Örneğin, DEX arbitrajı kullanıcıların token’lar için en doğru fiyatları almalarını sağlarken, borç verme protokolleri de borç alanların teminat oranlarının altına düşünce hızlı likidasyonlar gerçekleştirir.
Ekonomik verimsizlikleri araştırarak çözen ve protokollerin ekonomik teşviklerinden yararlanan rasyonel aktörler olmadan, DeFi protokolleri ve genel olarak dApp’ler bugün sahip oldukları kadar sağlam olmayabilirler.
Uygulama katmanında, MEV’in bazı biçimleri kullanıcılar için kayda değer olumsuz deneyimler doğurabilir. Kullanıcılar, yüksek fiyat dalgalanmaları ve ticaret işlemlerinde daha kötü sonuçlarla karşılaşabilirler.
Ağ katmanında ise genel öncüler ve sıkça katıldıkları gaz fiyatı açık artırmaları, normal işlemler yapmaya çalışan herkese ağ tıkanıklığı ve yüksek gaz fiyatı maliyetleri doğurur.
Bloklar içerisinde meydana gelenlerden öte, MEV bloklar arası zararlı etkilere de neden olabilir. Bir blokta bulunan MEV, standart blok ödülünü önemli ölçüde aşarsa, madenciler blokları yeniden işleme ve MEV’i kendi adlarına elde etme konusunda teşviklenebilir. Bu durum blok zincirinin yeniden düzenlenmesine ve mutabakat kararsızlığına yol açabilir.
Blok zincirinin yeniden düzenlenmesine dair bu olasılık, geçmişte Bitcoin blok zincirinde incelenmiştir. Bitcoin halving süreci ve işlem ücretleri, blok ödülünün giderek daha büyük bir kısmını oluşturduğunda, madencilerin bir sonraki bloğun ödülünden vazgeçmesi ve bunun yerine daha önceki blokları daha yüksek ücretlerle tekrar kazmalarının ekonomik olarak mantıklı hale gelmesine neden olmuştur. MEV’in artışıyla birlikte, Ethereum’da benzer bir durum yaşanabilir ve bu da blok zincirinin bütünlüğünü tehdit edebilir.
Bu makale yatırım tavsiyesi değildir. Tüm yatırım ve alım satım işlemleri risk içerir; okuyucuların kendi araştırmalarını yapması önerilir.